Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay, hukuk alanındaki mücadeleleri ve toplumsal davalardaki avukatlığıyla tanınan bir isimdir. Gezi Parkı davası kapsamında aldığı hapis cezası ve milletvekilliği süreci Türkiye gündeminde uzun süre yer aldı. Peki, Can Atalay kimdir, tahliye oldu mu? İşte detaylı bilgiler…
Can Atalay Kimdir?
Şerafettin Can Atalay, 24 Mart 1976 tarihinde İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Atalay, uzun yıllar avukatlık yaptı ve toplumsal hak savunuculuğuyla öne çıktı. Soma faciası, Çorlu tren kazası, Adana öğrenci yurdu yangını ve Hendek havai fişek patlaması gibi önemli olaylarda mağdurların avukatlığını üstlendi. 2023 yılında Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçildi. 2025 itibarıyla 49 yaşındadır.
Gezi Davası ve Hapis Cezası
Can Atalay, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılandı. 25 Nisan 2022 tarihinde 18 yıl hapis cezası aldı ve cezası 28 Eylül 2023’te Yargıtay tarafından onandı. Bu süreçte Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu kaldı. Tahliye talepleri ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen serbest bırakılmaması geniş tartışmalara yol açtı.
Milletvekilliği ve TBMM Süreci
2023 genel seçimlerinde milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde bulunması nedeniyle yasal süreçler devam etti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla 30 Ocak 2024 tarihinde milletvekilliği resmen sona erdi. Bu durum yargı ve yasama organları arasında demokratik temsil ve yetki çatışmaları açısından önemli bir mesele oldu.
Can Atalay’ın Ailesi ve Kişisel Hayatı
Atalay’ın özel hayatıyla ilgili bilgiler sınırlıdır. Ailesi hakkında kamuoyuna fazla bilgi yansımamıştır. 1971 yılında öldürülen TİP Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay’ın yeğeni olarak siyasi mirasa sahiptir. Medeni durumu ve çocuk sahibi olup olmadığına dair net bir bilgi bulunmamaktadır.
Desteklediği Toplumsal Davalar
Can Atalay, Türkiye’nin önemli toplumsal olaylarında mağdur ailelerin yanında yer aldı. Soma faciası, Ermenek maden kazası, Adana öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren kazası ve Hendek havai fişek patlaması gibi davalarda aktif savunuculuk yaptı. Bu yönüyle sosyal adalet ve hak savunuculuğunun simgelerinden biri haline geldi.